Can Evrenoldan zamanin ve mekanin sinirlarini zorlayan bir bilim kurgu
Galaksinin en uzak yörüngelerine gönderilmis uydularin da ötesinde, dev bir solucanin camurlu bagirsaklarinda yuvarlanirken ayni rüyayi görmeye devam ediyordu Haci Erkut.
Öldügü günün sabahinda, karisi ve kiziyla yaptigi son kahvaltidaki gibi sofraya oturmuslardi yine. Ama duvarlar bembeyaz degildi. Bir akcigerin ic yüzeyi gibi bronscuklarla, kilcal damarlarla kapli ve yapis yapisti. Adalet Bakanligi tarafindan kendilerine tahsis edilmis son teknoloji ürünü lüks evlerinin salonunda degil, sanki yillardir can cekisen bir canlinin yosun tutmus midesinin icindelerdi.
Üzerlerine koza gibi örülmüs bir zarin altinda hapsolmus, hem yasiyor, hem ölülerdi.