Hudeybiye Anlasmasinin imzalanmasina cok az bir zaman kalmisti. Allah Rasulünün, Mekke Temsilcisi
Süheylin neredeyse bütün isteklerini yerine getirmesi inanilir gibi degildi.
Anlasma metnini yazan Hz. Ali daha fazla dayanamamis, Süheylin inatla reddettigi Rasulüllah yazisini
yazdigi yerden silmeyi kabul etmemisti. Allah Rasulünün
Sil onu ey Ali... sözüne
Olmaz... diye itiraz etti Ali...
Sil ya Ali. Sil de Süheylin istedigi gibi yaz... diyerek israr ettiyse de silmedi, silemedi Ali...
Oturdugu yerden yavasca ayaga kalkip Alinin yanina kadar geldi Hz. Peygamber.
Bulutlanan gözlerini Aliye cevirerek
Göster bana Ali. Göster bana yazdigin yeri. Göster ki kendi ellerimle silecegim o ibareyi... demesiyle,
aglamaya basladi Ali.
Allah Rasulü, parmagini dudaklarinda islatip anlasma metnine uzatti elini.
Rasulüllah yazisini isaret parmagiyla sildi, sildi, sildi...
O bir peygamberdi...
Yaklasik 1400 sene önce; bin dört yüz kisinin gözleri önünde, anlasma metninden parmagiyla Allah Rasulü
yazisini silip yerine Abdullah Oglu yazdiran bir peygamber...