Prof. Dr. Niyazi Kizilyürek bu calismasinda ilk defa yayinlanan belgeler ve bulgular isiginda Kibrista etnik ve siyasal siddet olgusunu incelemekte, birlikte yasayan, birbirlerinin dügününe, cenaze törenine katilan insanlarin etnik siddetin bas göstermesiyle birlikte nasil catisan kamplara ayrildiklarini, SHelenizm ve STürklük adina tutustuklari kavgada nasil nefret kokan Sölümcül kimlikler edindiklerini degisik bir yöntemle ele almaktadir. Kizilyürek, yöntem olarak Setnik nefret ve Setnik farklilik temelinde yapilan primordialist okumalari reddederek iki toplum arasinda var olan Samac uyusmazligi ve Sstatü kavgasina dikkat cekmekte ve aslinda etnik siddeti tetikleyen en temel faktörlerin bunlar oldugunu ileri sürmektedir. Yazar, bu sürec icinde taraflarin; hak ettiklerini düsündükleri Sstatüye erisme veya kendilerini layik görmedikleri bir Sstatüden kurtulma gayreti icine girdikleri icin siddete basvurduklarini savunmaktadir. Kibrisli Türklerle Rumlarin birlikte yasadigi Bodamyada dogan, halen Kibris Üniversitesinde Güney Kibris ögretim üyesi olan Prof. Dr. Niyazi Kizilyürek, buradan hareketle, statü catismasini belirleyen öfke, kizginlik, nefret ve hinc gibi duygulari da incelerken, bunlar arasinda hinc duygusuna ayri bir önem atfetmektedir. Kolonyal politikalar, dis müdahaleler ve anavatanlarin irredantist milliyetciliklerinin tesvik ve tahrik ettigi etnik catisma ortaminda etnik farkliliklarin derinlesip, etnik referanslarin hayatin bütün alanlarina nasil yayildigini gösteren yazar, Ssosyal olanin Snasyonal olanda eridigine isaret ederken, bu kutuplasma ve siddet ortaminda cemaatlerin yeniden kuruldugunu, sinirlari ile kimliklerinin yeniden tanimlandigina dikkat cekiyor. Bunun yanisira Kizilyürek, Sdisiplin edici bir uygulama olarak toplum-ici siyasal siddet olgusuna, etnik siddete paralel olarak uygulanan siyasal siddete, Sfaili mechul cinayetlere dikkat cekerken, Kibris Türk ve Rum toplumlarinda anti-komünist örgütlerin isledigi cinayetleri de ayrintilarina inerek irdeliyor